26 Temmuz 2009 Pazar

basli basina bir yemek

Artik salata sadece ana yemeklere eslik etmekle kalmiyor, basli basina bir yemek olarak mönülerde bas kösedeki yerini aliyor. Kilolarindan sikayetçi olanlarin ve hafif bir yemek arayanlarin tercihi olan salatanin püf noktasi sos ile malzemenin uyumundan geçiyor. Lezzetli bir salata yapmanin ipuçlarini derledik||Mevsim ne olursa olsun çogu zaman evde `Ne pisirecegim`, öglen yemek molasinda `Bugün ne yesem` telasi hiç bitmez. Bu durum, havalarin sicak oldugu zamanlarda ciddi bir sorun olur. Karniniz zil çalarken, caniniz hiçbir sey yemek istemeyebilir... Ya da bir kaç hafta sonra tatile gideceginiz için form tutmak salata yemek isteyebilirsiniz. Üstelik son yillarda mönülerdeki salata bölümleri de öylesi cazip ki...||Salata yapmak aslinda kolay gibi görünse de, lezzetli bir salata yapmak için malzemelerin birbirleriyle uyumunu iyi bilmek gerekir. Kullanilan malzemeler genellikle çig oldugundan yeceklerin dogal yapisini bozmadan ve baskin tatlari bir araya getirirken oranlarina dikkat etmek lezzetin elbette ki püf noktasidir. Ancak bir baska püf noktasi ise kesinlikle salatanin sosudur. Iyi bir salata için öncelikle salata malzemelerinizin son derece diri olmasi gerekir. Tabii mevsiminde malzemeleri seçmek yine her zaman oldugu gibi önemli... Aromali bitkileri kullanirken mutlaka ana malzeme ve sos ile uyumu düsünülmeli.||ISIN SIRRI SOSUNDA SAKLI||Salata yapmak sabit tarifleri uygulamanizin disinda yaraticiliginiza son derece açiktir. Ancak unutulmamasi gereken tüm malzemenin birbiriyle uyum içinde olmasidir. Sirke veya limonun eksimtrak tadiyla baz olusturacaginiz sos malzemesine kurutulmus sarimsak, kereviz sapi, aci toz biber, hazir satilan salata soslari karistirarak onlarca çesit sos hazirlayabilirsiniz.||Örnegin su dönem tam da zamani olan semizotunun farkli salatalarini yapabilirsiniz. Pisirilmemis olarak bünyesinde barindirdigi protein, demir, potasyum, fosfor, sodyumun yani sira deniz ürünleriyle kiyaslanabilir düzeyde Omega 3 vardir. Lezzetindeki hafif mayhosluk benin en sevdigim salata malzemelerinden biri olmasinda oldukça önemli.||BIRKAÇ DAMLA SIRKE YETER||Topraga yakinligi dolayisiyla salatada kullanacaginiz tüm kisa gövdeli yesillikleri topraklarindan iyice arindirilarak yikanmasi gerekir. Bol suda üç, dört kez birkaç dakika bekletilip, ardindan kuvvetli bir suyun altinda kevgirde yikamak yeterti. Ilk bekletme suyunda kullanabileceginiz birkaç damla üzüm sirkesiyse topraklarin gövdeden ayrilmasina yardimci olur, aklinizda olsun. Aslinda önemli olan hem iyice yikamak, hem de yikarken yapraklara zarar vermemek. Malzemeleri süzgeçte suyu süzülene kadar iyice bekletip biçak vurmadan dograrsaniz salataniz çok daha lezzetli olacaktir. Özellikle semizotu, feslegen gibi metale duyarli yesil yapraklilara hem görüntü, hem de lezzet açisindan kesinlikle biçak degdirmeyin. Ancak nane veya biberiye gibi aromali otlari ne kadar incecik keserseniz aromasinin o kadar fazla olacagini da unutmayin. Feslegen demisken özellikle Istanbul`da, simdi reyhan otu zamani... Aromasi feslegene benzeyen bu otu kullanmanin simdi tam da zamani! Hepinize afiyet olsun.||Semizotu salatasi||Semizotunu bol suyla temizleyip yapraklarini dallarindan elle koparin. Yapraklari süzülmesi için süzgece birakin. Domates ve salataligi dilimleyip bir kenarda bekletin. Sogani piyazlik dograyin. Sarimsagi biraz tuzla havanda dövün. Bir kapta tüm sos malzemesini çirpip semizotu dallarini bu sosla harmanlayin. Salata kasenize önce semizotunu ardindan salatalik ve domatesi ve en son beyaz peynir rendesini koyup servis yapin. Arzu ederseniz üzerini zeytinle de süsleyebilirsiniz.||1 demet semizotu||1 küçük kuru kirmizi sogan||100 gram beyaz peynir rendesi||2 orta boy domates||1 orta boy salatalik||Sosu için||4 yemek kasigi zeytinyagi||1 dis sarimsak||1 büyük limonun suyu||Biraz tuz||Keçi peynirli izgara kabak salatasi||Roka ve marulu yikayin süzgeçte süzülmesi için bekletin. Bu arada kabagi ortadan ikiye bölüp uzunlamasina, yarim santim kalinliginda dilimleyin. Izgarada veya teflon tavada pisirin. Bir servis tabagina yesillikleri serpistirin. Izgara kabaklari ekleyip ceviz ve peyniri serpin. Sos malzemesini iyice çirpip salatanin üzerine ekleyin.||100 gram keçi peyniri||1 orta boy kabak||Yarim demet roka||3-4 yaprak marul||1 yemek kasigi dövülmüs ceviz||Sosu için||2 yemek kasigi üzüm sirkesi||2 yemek kasigi zeytinyagi||Mandalina salatasi||Mandalinalarin kabugunu soyup incecik dilimleyin. Mozerella ve domatesleri de dilimleyerek hazirlayin. Bir servis tabagina önce domates halkalarini, ardindan mozerella peynirini ve mandalina dilimlerini yerlestirin. Üzerine incecik kiyilmis nane yapraklarini serpistirin. Tüm sos malzemesini bir kapta çirpin ve salatanin üzerine düzgün sekilde döküp servis yapin.||2 adet mandalina||1 top suda mozerella peyniri||2 büyük domates||Birkaç yaprak nane||Sosu için||1 yemek kasigi portakal likörü||2 yemek kasigi zeytinyagi||Bir tutam zencefil tozu||Pancarli ton baligi salatasi||PancarlarI soyup dörde bölün. Tuzlu suda haslayin. Sogu-yunca servis tabagina alin, üzerine ton baligi konservesini ekleyin. Bir kapta tüm sos malzemesini çirpin ve salatanin düzgünce dökün. Ince kiyilmis roka yapraklarini serpip servis yapin.||4-5 adet pancar||1 kutu ton baligi konservesi||1 dal biberiye||2 yaprak ince kiyilmis roka||Sosu için||1 yemek kasigi mayonez||1 yemek kasigi yogurt||1 limon||Tuz, karabiber3918658|2008-07-19|Mönüleri anlama kilavuzu'3812807|2008-06-22|Lakerdanin tadina doyum olmuyor'3013767|2008-06-15|Dolma cennetinde yasiyoruz'2925867|2008-06-08|Bir bugday tanesi sofralarda sihir yaratir'2902900|2008-06-01|Serin bir seyler alir misiniz?'2881433|2008-05-25|Izmir'in lezzetleri saymakla bitmez'2857463|2008-05-18|Butik pastanin tadi bir baska'2811318|2008-05-04|Peki ama hangisi daha lezzetli?'2762477|2008-04-20|Italyan yemekleri mi dediniz?'2736377|2008-04-13|Bir dilim pirog bes çayinda iyi gider

Yemek Üretim Makinalari

19 Temmuz 2009 Pazar

japonlar icin yemek bir sanattir

Dünyanin yeme içme merkezi New York, Avrupa`ninki ise Londra`dir bana göre... En yeni trendleri, en begenilen restoran tiplerini, farkli yemekleri, hatta henüz baska yerlerde bilinmezken buralarda son egilimleri izleyenlerin yudumladiklari kokteyl çesitlerini, o kentlerin sayisiz gözde mekânlarinda takip edebilirsiniz. Uzun bir aradan sonra geçtigimiz aylarda üst üste birkaç kez Londra`ya yolculuk yapma firsati buldum. Insan belli bir sürenin ardindan, gittigi yerlerdeki degisimi daha belirgin biçimde fark ediyor. Nitekim Londra`daki en yaygin yemek trendinin Uzakdogu, özellikle de Japon mutfagi oldugu hemen dikkatimi çekti. Japon restoranlarindan kastettigim susi barlar degil. Onlar çok daha önceleri bu kenti ve hatta bütün dünyayi ele geçirmisti.||UCUZ BIR MUTFAK DEGIL||Bizde de mönüsüne birkaç sözde Japon yemegi eklenmis susi barlar, yaklasik 10 yildir giderek artan bir ilgi görüyor. Ama kaliteli Japon restoranlarinin sayisi bir süre öncesine kadar parmakla sayilacak kadar azdi. Bunlar da genellikle klasik Japon restoranlarinin temsilcileriydiler. Son yillarda New York ve Londra`da yayginlasan modern Japon restoranlari teker teker Istanbul`da da sube açmaya basladilar. Geçen hafta içinde iki yeni açilis vardi Istanbul`da. Kanyon`da 2006`dan beri hizmet veren Japon halk mutfaginin ilginç örnegi Wagamama, yeni subesini Taksim`de açti. Londra`nin en seçkin modern Japon restoranlarindan Zuma da Ortaköy`de hizmete girdi. Sirada birkaç önemli Japon restoraninin oldugu, bunlarin hazirliklarinin ilerledigi söyleniyor. 2010 yilinda Avrupa`nin kültür baskenti olacak Istanbul`da, dünyanin yeni mutfak egilimlerinin iyi örneklerini bulabilmek bir yemeksever için gerçekten mutluluk. Ancak sunu da eklemek gerek; Japon mutfagi öyle ucuz bir mutfak degil. Dünyanin her yerinde Çin restoranlari ve onlarin civara yaptiklari paket servisleri, karinlarini makul bir ücretle doyurmak isteyenleri buralara çeker. Ama Japon restoranlari, daha farkli bir kategoridedir. Bizde artik her köse basinda karsimiza çikan, agzinin tadini bilen bir Japonun tüylerini diken diken edebilecek düzeysizlikteki çok ucuz susi barlari bir yana birakirsak, gerçek Japon restoranlarinda bulabileceginiz yemekler ister klasik, ister modern anlayisi yansitsinlar, genellikle büyük titizlikle hazirlanmislardir. Iyi bir Japon restoraninda servis edilen yemekler yapimi ve sunumuyla birer sanat eseri gibidir. Genellikle porsiyonlar küçüktür, ama tabaga özenle yerlestirilmistir. Çünkü Japon yemeklerinin mutlaka göze hitap etmesi beklenir. Malzemelerin renkleri, dokulari ve bir araya getirildiklerinde damak ve göze yansittiklari uyum çok önemsenir.||YEMEGIN SUNUMU ÖNEMLI||Japonya`da bu özenin doruga ulastigi yerler restoranlar ve üst düzey Japon ailelerin evleri. Ama siradan Japonlar da tabaklarindaki yemegin görselligine ve lezzetine önem verirler. Bu titizligin ardinda Japonya`nin cografi özellikleri yatiyor. Japonya bir adalar ülkesi; adalar genellikle daglik. Tarima uygun topraklar yetersiz. Modern teknolojilerden yararlanilsa da yeterli miktarda tarim ürünü hasat edilemiyor. Dolayisiyla Japonlar çok eski çaglardan itibaren yiyecek kaynaklarini tüketmede tasarrufa özen göstermeyi, nicelikten çok nitelige deger vermeyi ögrenmisler. Baharatlar, kokulu otlar ve belli basli malzemeleri bir araya getirerek yemeklerini yaratan Çinliler ve öteki Asyalilardan farkli olarak, yemeklerindeki malzemelerin her birinin tadini ve özelligini vurgulamaya çalismislar. Japonya bir ada ülkesi oldugu ve yabancilara tarih boyunca kuskuyla baktigi için de tümüyle yerli olanaklarini degerlendiren bir mutfak kültürü yaratmis; kisitli kaynaklarini lezzetli kilmak için yöntemler gelistirmis, bunlarin sunumuna diger ülkelerden daha fazla özen göstermis.||PORSIYONLAR AZALDI||Klasik Fransiz mutfaginin asiri agir oldugunu savunan bir grup Fransiz sef, 1970`lerde Japon mutfagini kopya `nouvelle cuisine` adi verilen bir akim baslatmisti. Avrupa`da bu akim bir süre sonra zayifladi. Ama bugünün Bati mutfaklarindaki modern yemek sunumlari, nouvelle cuisine ve onun da ilham kaynagi olan Japon mutfagindan esinlendi. Tabaklarda porsiyonlar eskisine göre azaldi, yogun soslar yerini tabagin sik görünümüne birakti. Japon mutfaginda cografi kosullarin sundugu malzemeler içinde tabii ki balik ve diger deniz ürünleri ile yosunlar basta geliyor. Ekmek yerine tükettikleri ana malzeme de pirinç. Ama pirinçten `udon` diye adlandirdiklari, Ingilizce karsiligi `noodle` olan bir tür makarna da yapiyorlar ve Japonlarin yapis yapis pirincine pek alisamayan Batililar, bunu pirincin kendisinden daha cazip buluyorlar.||SOYA FASULYESIZ OLMAZ||Japon mutfaginda susi ve sasimi, çig olarak yenen baliklara verilen ad. Bunlar soya sosu ve wasabi diye adlandirilan, hardalin yerini tutan, keskin bayirturpundan hazirlanmis sos ya da püre ile servis ediliyor. Çin`den zaman içinde Japonya`ya geçmis olan soya fasulyesi de Japon mutfaginin önemli malzemesi. Bundan miso, tofu ve soyu adi verilen malzemeler üretmisler. Soya, deniz ürünlerinden sonra mutfagin ikinci önemli protein kaynagi. Tava yiyeceklere `tempura`, buharda pisirilmislere `musimono`, bizim güvecimizi andiran, tek basina karin doyuran yemeklere `nabemono` adi veriliyor. Bunun `sabu-sabu`, `sukiyaki` gibi alt çesitleri var. `Yakimono` ise izgara yiyeceklerin adi. Bunlar genellikle yemegin sonlarina dogru servis ediliyor. `Okasi` ise bizim tatli kategorisinde sayabilecegimiz yiyeceklerin ismi. Yemegin sonunda çayin yaninda yeniyor, ama bizim anladigimiz anlamda tatli degil. Çesitli malzemelerden hazirlanabiliyor; çogunlukla da azuki fasulyesinden yapiliyor. Bu yemek sözlügünü uzatabilmek mümkün. Ama sadece bu kavramlari bilmek de Japon mutfagina yabanci biri için yeterli degil. Ben sahsen garsona teslim oluyor, kendimi sürprizlere hazirliyorum. Eger yemekler konusunda önyarginiz yoksa ve yeni lezzetlere açiksaniz, size de bunu öneririm. Ah, su Uzakdogulular bir de bizler gibi çatal biçak kullansalar, bu yemekleri çok daha rahat yiyebilirdik!2511557|2008-01-27|Yemek kitaplari istah açiyor'2496950|2008-01-20|Karanlikta yemegin tadi yok'2479927|2008-01-13|Komsular asure bekler'2454661|2007-12-30|Yilbasinin keyfi evde çikar'2441005|2007-12-23|Hem kizariz hem yeriz'2429426|2007-12-16|Çayin yemekle bulusmasi'2416168|2007-12-09|Zeytinyagi nasil kurtulur?

Yemek Üretim Makinalari

7 Temmuz 2009 Salı

istahsizligin caresi yok mu

Bir-bes yas grubunu içine alan bu döneme `oyun çagi` da denilir. Oyun çagi döneminde çocuklarda bedensel degisikliklerin yani sira önemli ölçüde davranis degisiklikleri de görülür. Çocuklar bu dönemde artik kendi kabuklarindan siyrilip çevreyle iç içe olmaya baslamaktadir. Bu dönemde çocuklarin beslenme aliskanliklari da degisiklik gösterir. En fazla göze çarpan özellik `taklit etme` davranislarinin baskin olmasidir. Oyun çagi döneminde çocugun yeme davranislari ailenin beslenme aliskanliklarindan etkilenir. Anne babanin dogru beslenme aliskanliklarinin çocuga yansimasi güzel sonuçlar dogurur. Unutulmamasi gereken bir nokta var ki oyun çocuklari bu dönemde tipik bazi davranislar gösterirler. Mesela çocuk bir gün yemegini çok güzel yerken diger bir gün daha az yiyebilir. Ayrica bu yas grubu artik kendini önemsemekte ve kendi tercihlerini ön plana çikarmak istemektedir. Bu yüzden çocuk çok fazla zorlanmaktan hoslanmaz ve anne babaya zit bazi davranislar gelistirip yemek yemeyi reddedebilir. Çevresindekilerin yedirme için israrlari, ödüllendirme, ceza verme gibi tutumlari çocugun yeme davranislari üzerinde olumsuz etki yapar. O nedenle çocuklar bu dönemde zorlanmadan degisik yemek çesitlerine alistirilmali ve saglikli beslenme aliskanliklari edinmelerine yardimci olunmalidir. Çocuklar bu dönemde tek tip yiyecek yeme davranisi içinde olabilirler. Bu noktada aileye büyük görev düsmektedir. Aile çocuk için bir modeldir, bu yüzden çocuklarin her besin grubundan dengeli bir sekilde beslenmelerine anne baba çok dikkat etmelidir. Çocuklarin günlük beslenme programinda yer almasi gereken besin gruplari nelerdir? * Et, yumurta, kurubaklagiller Kan yapimi, kaslarin güçlenmesi, vücudun büyüme ve gelismesini saglar. Bir-bes yas grubu için önerilen miktar günlük 2-3 porsiyondur. Örnegin 1 porsiyon et grubu 1 yumurtaya veya 30 gr kadar ete esdegerdir. * Süt ve süt ürünleri Kemik ve dislerin gelisimi, sinir sistemi ve kaslarin düzenli çalismasini saglarlar. Çocugun süt grubundan günlük 500 ml ve 1 kibrit kutusu kadar peynir yemesi gerekir. * Sebze ve meyveler Büyüme ve hastaliklardan korunmak için gereklidir. Vitamin ve mineraller içerirler. Günlük 3-4 porsiyon çocugun gereksinimlerini karsilar. * Tahil ve tahil içeren besinler B grubu vitaminlerinden zengindirler (B12 vitamini hariç). Ekmek, pirinç, kepek, bulgur vb. bu gruba girer. Çocuklara günlük 4 porsiyon verilmelidir. * Enerji veren yag ve sekerler Çocuga fazla miktarda seker verilmesini önermiyoruz. Çocuk fazla miktarda seker tükettiginde diger besin gruplarindan yeterince faydalanamamaktadir. Bu yüzden az miktarda pekmez, bal veya reçel verilmelidir. Yag olarak ise bitkisel sivi yaglar tercih edilmelidir. Istahsizligin çaresi yok mu? Oyun çagi döneminde çocuklarin çogu istahsizdir. Saglikli bir çocuk yemek saatlerinde açlik duyarak yemeklerini istahla yer. Fakat yapilan bazi yanlislarla çocuklar yemek yemeyi reddedebilirler. Yemek ikinci planda mi? Çocugun çevreye olan ilgisinin artmasi da yemek yemeyi ikinci plana atmasina neden olabilir. Istahsizlik daha çok psikolojik bir durumdan da kaynaklanabilir. Ne zaman reddeder? Yemege zorlanmasi, aile bireylerinin münakasalari, çocugun yemegi kendisinin yemesine izin verilmemesi, sofra düzeni olmamasi gibi durumlarda çocuk yemek yemeyi reddedebilir. ÇOCUKLAR NEDEN iSTAHSIZ OLUR? * Yemek öncesinde çocuk su içmis olabilir. * Yeme sirasinda sofrada herhangi bir huzursuzluk yasanmis olabilir. * Çocuk yemek öncesinde seker, çikolata yemis olabilir. * Ögün aralarinda simit, pasta, kola, cips gibi abur cubur seyler yemis olabilir. * Bir besin çocuga daha önce zorla yedirilmisse çocukta o besine karsi tepki olusabilir. Çocuk yemek yerken bir ödül bekleyebilir. * Yemek çocugun istedigi biçimde sunulmamis olabilir. Çocuklarin yemeklerini güzelce yemeleri için neler yapilabilir? Bu dönemde çocuklarin psikolojik durumlari yemek yemelerini etkiler. Evde zorla yemek yedigi halde yuvada arkadaslariyla birlikte güzel bir biçimde yemegini yiyen çocuklari duymusuzdur. O yüzden bu yastaki çocuklarin beslenmesinde hassas davranilmasi gerekmektedir. 1- Anne baba çocugu baska bir çocukla kiyaslamamalidir. Ve çocugunun yeme durumunu baskalarinin yaninda o yokken konusmalidir. 2- Besinler çocugun sevdigi biçimde sunulmalidir. Örnegin sebzeyi sevmiyorsa o sebze ile bir yüz sekli yapip ilgisini çekerek sebzeleri yemesi saglanabilir. 3- Çocuklarin tabagina gözlerini korkutacak kadar çok yemek konmamalidir. Bu durumda istahlari baskilanabilir. 4- Çocuklarin beyin gelisimlerini ve hafizalarini güçlendirmek amaciyla bu dönemde balik, sebze ve meyve tüketimlerine çok özen gösterilmelidir. En azindan haftada bir kere balik yemeleri saglanmalidir. 5- Ögün aralarinda seker, çikolata, cips gibi seyler verilmesiyle çocugun protein alimi engelleneceginden beslenmesinde bu tür besinlere yer verilmemelidir. 6- Çocuga mutlaka günde iki üç bardak süt verilmelidir. Sevmiyorsa sütlü tatli verilebilir. 7- Çocugun yemegi kendisinin yemesine izin verilmelidir. 8- Çocuklara etler küçük parçalar halinde yedirilmelidir. 9- Sofrada kola gibi sagliksiz besinlere yer verilmemelidir. 10- Çocuklar bir yasina gelene kadar tüm besinlerle tanistirilmalidir. 11- Çocuklar bir ögün veya tüm bir gün çok az yemek yiyebilirler. Bu duruma sabirsizlik göstermemek gerekir. Günde iki ögün yemis olsa dahi almasi gereken besinleri aldiysa saglikli beslenmis sayilir. Sebze ve meyve yemeyi reddeden çocuga ne tür formüller uygulanmali? * Çocugun gelisimi için mutlaka sebze meyve tüketmesi gerekir. * Meyveler de türüne göre sebze yerine geçebilecegi için istedigi meyveleri ya da meyve sularini verin. * Salatalik, havuç gibi sebzeleri çig olarak çubuk biçiminde hazirlayin, hosuna gidebilir. Sunus sekilleri ilgisini çekebilir. * Çocuga örnek olmak için evde siz de sebze yemekleri yiyin, zamanla görerek alisir. * Çocugunuzun hoslandigi yemeklere (çorbalara, köfteye, soslara, makarnaya, keklere) rendelenmis olarak sebze ekleyin, fark etmeden yiyecektir. * Çocuga sebze ve meyvenin yararlarini anlatan masallar anlatin. * Sebze veya meyve salatalari ile ilgisini çekmeye çalisin, istahlari açilabilir. Çocuklarin tercihlerini de göz önünde bulundurun Alisverise gittiginizde, çocugunuzun bazi tercihler yapmasina izin verin. Kendilerinin seçerek aldiklari bir besini sirf kendileri aldiklari için yemeye daha bir istekli olacaklardir .Yapimina, hazirlanmasina katildiklari bir yemegi yemek onlar için daha zevkli hale gelebilir. Malzeme olarak ona seçim yapma sansini verdiginiz besinlerden siz saglikli yiyecekler hazirlayabilirsiniz. Yemek seçen çocuga nasil davranmali? 1. Yemeklerden önce meyvesuyu, su ve bisküvi gibi istahi kapatan seyler verilmemelidir. 2. Aile sofrada çocugun yeme davranislarini kötüleyici sözler söylememeli, hatta onu övmelidir. 3. Çocuga yemekler süslü ve dikkat çekici bir sekilde sunulmalidir. 4. Her gün degisik tatlardan olusan menüler denenmelidir. 5. Çocuk yemegini kendisi yemelidir. Hangi tür bisküvi ve sekerlemeler tüketmelidir? Bisküvi ve sekerlemeler hiçbir zaman bir ögün olarak çocuga verilmemelidir. Bunlari tükettiklerinde ihtiyaçlari olan protein, vitamin ve mineralleri alamazlar. Bu tür gidalar çocuga çok istedikleri takdirde uygun olanlarindan verilebilir. Marketlerde çocuk için nispeten uygun gidalar ise meyveli süt ya da yogurtlar,meyveli pudingler, bol sütlü çikolatalar, meyveli keklerdir. Bebe bisküvisi tek basina bir ögün müdür? Anneler çocuklarinin her istedigi besini onlara vermemelidir. Karni açikan birçocuk yemek yerine aperatif gidalari tercih eder. Çocuklarin ellerine bebe bisküvisi verilip istahlari kesilmemelidir. Bebe bisküvisi ile sadece karbonhidrat almis olurlar ki bu sefer de ihtiyaçlari olan diger besin ögelerini karsilamamis olurlar. Saglikli bir yemek ortami nasil olmalidir? Yemek zamani, ailenin bir araya geldigi zaman dilimidir ve çocugunuz iyi bir beslenme aliskanligi gelistirirken mutlu bir sosyal hayat içinde uygun davranis tarzlarini ögrenecektir. Televizyon karsisinda veya ayaküstü yemek yemeleri dikkatlerini yemek yemeye vermelerini engeller ve bir sonraki ögünde de yemegi reddetme davranisi gösterebilirler. Çocuklarin yeme davranislarinin belirlenmesinde çevresinin rolü nedir? Çocuklarin canlari her seferinde bir seyler çekmektedir. Bunda televizyondaki reklamlarin ya da arkadaslarinin rolü olmaktadir. Anne baba çocuguna dogru beslenme aliskanliklari kazandirmak ister; fakat çevre bu sefer engel olarak karsilarina çikabilmektedir. Bu noktada anne babanin çocuklari ile olan diyaloglari önem tasir. Çocuga o istedigi gidanin onun için zararli oldugu tatli bir dille anlatilmalidir. Örnegin alinan markasiz boyali gidalari yemesi ile sagliginin bozulabilecegi anlatilmalidir. Çocuklar için ne tür aperatif gidalar hazirlanabilir? Çocuklarin en çok sevdigi gidalar ayaküstü yedikleri aperatiflerdir. Bu aperatifler de ana ögünler disinda çocuga verilmelidir ki istahlari kesilmesin. Aperatif olarak peynirli sandviçler, peynirli zeytinli kanepeler verilebilir. Bunlara sebzeler de eklenebilir (örnegin, domates, salatalik, kivircik, biber). Kepek ekmegi sadece zayiflama diyetlerinde kullanilmaz. Çocuklar için de uygundur. Özellikle kabizligi olan çocuklarda bu aperatifler kepek ekmegi ile de yapilabilir. Çocuk meyve yemek istemiyorsa ona balli muz yapabilirsiniz. Kuru kayisi veya kuru üzüm gibi besinler verilebilir. Beyin gelisimleri için birkaç findik da verilebilir. Çocuklara ara ögün olarak evde az yagli hazirlanmis meyveli ve sebzeli kekler de verilebilir. Kilo kontrolü saglamak için ailece neler yapilmalidir? Güne kahvaltisiz baslamayin. Günde en az 4 ögün yiyin. Sofradan tika basa doymus olarak kalkmayin. Yemek yerken midenizin 1/3`ü bos kalsin. Ögün aralarini çok uzun tutmayin. Günde en az 8-10 bardak su için. Seker ve sekerli gidalardan uzak durmali, tatli ihtiyacinizi meyve ile gidermelisiniz. Tuzu azaltmalisiniz. Haftada 3 kere 30-40 dakika yürüyüs yapin. Fast-food yiyeceklerden, kizartmalardan uzak durun. DIYETISYEN ZEYNEP ERDEM Yunus Emre Hastanesi

Yemek Üretim Makinalari

24 Haziran 2009 Çarşamba

turistlere turk yemekleri dersi

Antalya`nin Alanya ilçesinde yasayan yabancilar, Türk yemekleri hazirlama kursu aliyor.||Alanya`da restoran isletmeciligi yapan asçi Çaglar Isözen ve Alman uyruklu esi Beate Isözen, her hafta Cuma günleri yabancilara yönelik ücretsiz Türk yemekleri kursu düzenliyor.||Kurs öncesi semt pazarlarini gezen yabancilar, sebzelerini satin alarak kursa getiriyor. Isözen çiftinin anlattiklarini dikkatle dinleyen ve not alan yabanci kursiyerler, kendi elleriyle yemek pisirip, yiyor.||Kursa katilanlardan Hollandali Joss Van Meel, esi Manuel`le birlikte Alanya`yi 15 yil önce tanidiklarini, 6 yildir da ayrilmadiklarini kaydetti. Türk yemeklerinin çok güzel ve lezzetli oldugunu anlatan Meel, sunlari söyledi:||``Hollanda`ya hiç gitmiyoruz. Alanya bizim birinci adresimiz oldu. Kendi yemeklerimizi birakip, Türk yemeklerine yöneldik. Esim Manuel ile birlikte 5 yildir Türk yemekleri kursuna katiliyoruz. Su ana kadar 200`e yakin meze ve Türk yemegi ögrendik. Hollanda`dan bizi ziyarete gelen arkadaslarimizi Türk yemekleri ile agirliyoruz ve çok begeniyorlar. Ögrendigim tüm yemek tariflerini kitap haline getirecegim. Hollanda`da Türk yemeklerini tanitacagim.``||Manuel Van Meel ise, Türk yemekleri arasinda en çok ``Imam Bayildi`` yemegini sevdiklerini belirtti.||Çaglar Isözen ise, yabancilarin Türk yemeklerine merakli oldugunu vurgulayarak, ```Alman, Hollandali, Amerikali, Norveç ve Iskandinav ülkelerinden yaklasik 150 yabanciya Türk yemekleri yapmayi ögrettik. Her hafta Cuma günleri, meze ve bir ana mönü ele aliyoruz`` dedi.

Yemek Üretim Makinalari